top of page
Ara

Sayenizde

  • Yazarın fotoğrafı: idil olgaç
    idil olgaç
  • 15 Nis 2024
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Şub

Sırf biraz hayal kurup, geleceğin iyi olacağına inanmak için ne kötü lokmalar çiğnedim. Ağzımda kalan tadı yok etmek için en pahalı diş macunları aldım. Üzerime sinen tütün kokusundan kurtulmak  için sıktığım parfümler yüzünden eve ekmek alamadım.


Yok olur gibi hissettiğimde bile yanaklarımı sıkıp devam ettim.


Bir dost meclisinde "Anlatacak bir şeyim yok zaten artık, hadi biraz da fantastik kitaplar okuyayım" dediğimden iki gün geçmeden düştüm yine duygular acısı edebiyatına.


Sarkastik olduğumu anlamamla aslında yaptığımın sarkazm değil de acıdan korkutuğumu fark etmem de çok zaman aralığı değil ki zaten.


Kendimi uyutmam da bir çözümdü.  Uyuyamadığım için uyutamadığımı sandım ama ondan değilmiş.


Sonuçta benden sonrası tufan gibi gürül gürül yaşamak güzel, hoş fakat benim fırtınamı kim durduracak, benden hariç, benim dışımda?


Bunlar neden oluyor? Ben neden bölüm sonu canavarına dönüşüyorum? Neden Mario'mu bulamıyorum gibi hazin sorularımla hiçbir şey olmamış gibi davranmam arasında sıkışan benliğim yorgun.


Yorgunluğumu hangi metaforlarla anlatacağımı bilemiyorum artık. O kadar donuk, o kadar soğuğum.


Bu kadar fazla insan tanımama rağmen yine de hala tanıdığım en tuhaf kişi benim.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page