?

İyilikten gerçekten maraz doğar mıydı?

Yoksa iyilik yaparken karşılık mı beklerdik?

Ve hayal kırıklığına "maraz" mı derdik?

Bir anda her şeyi kusmak mı daha iyiydi?

Yoksa yine de susmak mı?

Konuşulmayanlar birikmez miydi?

Birikirse patlamaz mıydı?

Mesela her yer kan, revan?...

Peki kim temizleyecek onları?

Yine batıran mı?

Verilen onca fedakarlığın sonu

ayrı sıfatlardan duyduğun aynı kelimeler mi?

Hak ediliş ile yok oluş kardeş olabilir miydi?

Veyahut susmak mı erdemdi?

Oysaki bir eylül akşamı üzerimde deri ceketim, ellerim ceplerimde

güzel bir meltem eserken sana rastlamak vardı.

Gülümserdin ve ben bilirdim gözlerinin içi çığlıklar atardı.

Sen yine de bir "merhaba" der miydin?

Yoksa gözlerini cezalandırır mıydın sonsuza kadar?

En iyi arkadaşım gibi, benden gider miydin?

Sen de kırıp geçer ama üzülür müydün Bay C. kadar?

Peki hepsi benim tantanam mı?

Sen de duymuyor musun leyleklerin çığlıklarını?

Onlar mı göç ediyor?

Yoksa ben miyim senden göç eden?