Girdap

Burnuma kokusu geliyor o günlerin,

hafif anason karışmış parfümlerimize.

Yediğim taze ekmeğin tadı damağımda, gülümseyişin gözlerimde.

Hayatımın tek "asla bitmez" güveni...

Ne kadar uzak zamanlar

ve ne kadar yakın hala ellerin.

Sonra kötü şeyler çarpıyor yüzüme,

attığın tokat gibi.

Senden nefret ediyorum, seni özlüyorum

ve kendime daha çok kızıyorum,

nefretim bana dönüyor.

Bir kısır döngü, döndükçe dönen...

Aynı şarkıya takılıp duruyorum.

Sırf o gece, o bahçeye dönebilmek için

bağırarak söylüyorum,

belki sesimi duyarsın diye.

Bir rakı daha ısmarlıyorum kendime.

Sarılıyorum bir sürü kollara.

Büyük dalgalarla boğuşan küçük bir tekne gibi bir batıyorum bir çıkıyorum.

Kocaman bir girdap varlığın.