BLACKBIRD
- idil olgaç
- 23 Ağu 2021
- 1 dakikada okunur

Sene 2006 ya da 2007 tam hatırlamıyorum. O zamanlar hayatım Rock'n roll. Gittiğim işim ve çok sevdiğim aynı işimle birlikte karmaşık özel hayatım vardı. Yine bir anlık kararımla Kadıköy'de bir bateri kursuna yazıldım. Yaklaşık üç ay birebir hocayla çalıştık. Ben zannettim ki hemen baterinin başına geçeceğim ve içimdeki o kadın çıkıp deliler gibi çalacak...
Nota öğrenmem gerektiğini öğrendim. Tam bir hayal kırıklığı! Cehalet bu yüzden ne kadar güzel değil mi? Sonra işte pad aldım ve elimden düşürmediğim iki bagetimle kanalda, evde hatta tuvalette zaman geçirdim. Bateri hırsım Alter Bridge-Blackbird şarkısı yüzündendi. O bateri solo... Ah! Bütün hırsım onu çalmaktı... Çalamadım. Herkes yapabileceğimi söylerken o, yapamazsın dedi. Yapamadım. Tek bir şey değişti o da; şarkıyı çalmayı denemeyi bıraktım ve daha derinden dinlemeye başladım. İliklerime kadar işledi. O hep benimle yaşadı.
Aradan yıllar geçti... Yine o şarkıyla rasgeldik. Hayatımın en stresli zamanı, en yorgun ve göz göre göre battığım zaman... Ben bu şarkıyı başka şehirlerde dinledim ve daha komiği dinlettirildim. "Bilir misin?" dediler. Bana! “Bilirim,” dedim ve bir sigara yaktım...
Aradan yine yıllar geçti. Kimseye küsemediğim için şarkıya küstüm!
Bir gün biramı açıp, "Korkmuyorum senden Blackbird!" dedim ve dinledim. O şarkı bu kez bana bir kitap yazdırdı.
Hikâye bu kadar. Yıllarca kimse bilmesin diye sakladığım şarkım artık sadece benim değil.
Zaten hiç benim değilmiş, bir çok şey gibi...



Yorumlar